Eşin Miras Payı Ne Kadardır?

Eşin Miras Payı

Eşin miras payı ne kadardır?

Eşin miras hissesi oranları:
* Murisin çocukları varsa eşin miras hissesi 1/4 olur.
* Murisin çocukları yoksa eş, anne-baba veya kardeşlerle birlikte mirasçı olur ve hissesi 1/2 olur.
*Murisin çocuğu, anne-babası, kardeşi yoksa eş, nine-dede veya çocukları (teyze-dayı-hala-amca) ile mirasçı olur ve hissesi 3/4 olur.
*Bu akrabaların hiç biri yoksa mirasın tamamı eşe kalır.

Boşanma Davasında Hakimin Müdahalesi

Boşanma Davasında Hakimin Müdahalesi

Anlaşmalı boşanma davasında eşimle yapacağımız anlaşmaya hakimin müdahale etme yetkisi var mı?

*

Anlaşmalı boşanma davası da olsa aile mahkemesi hakiminin eşlerin yaptığı anlaşmaya müdahale etme ve değişiklik yapma yetkisi vardır.

Anlaşmalı boşanma davasında da hakimin eşlerin yaptığı anlaşmayı uygun bulması ve onaylaması şarttır.

seks +18

Ters İlişki Boşanma Davası

Ters İlişki Boşanma Davası

Eşim sürekli benimle ters ilişkide bulunmak istiyor. Ben de seks yapmayı yapmayı seviyorum ve bir kaç defa denedim ama canım çok yandı. Sırf gönlü olsun diye 2-3 defa yapmasına da izin verdim. Ama o neredeyse her sevişmemizde arkadan yapmak istiyor. Çok ısrar ediyor ve sonunda kavga ediyoruz. hem kavganın hem seksin yarım kalmasının stresini yaşıyorum.

Buna daha ne kadar dayanabilirim bilmiyorum boşanmak istiyorum, boşanabilir miyim?

*

Eş istemediği halde eşin ters ilişkiye zorlanması boşanma sebebidir. Eşinizin siz istemediğiniz ve canınız yandığı halde ters ilişkide bulunmak için ısrar etmesi ve zorlaması boşanma sebebidir. Boşanma davası açabilirsiniz.

Avukat Veysel Danış

Parmak İziyle Bono Düzenleme

Parmak İziyle Bono Düzenleme

Borçlumun okuma yazması yok. Senede imza yerine parmak bassa geçerli olur mu?

*

Parmak iziyle bono düzenlenmesi mümkün değildir. Türk Ticaret Kanununa göre bonoda borçlunun imzasının bulunması şarttır.

Boşanmada Özel Sebepler

Boşanmada Özel Sebepler

Eşimden boşanmak istiyorum. Fakat boşanma sebeplerim çok özel sebepler. Bu özel şeylerin mahkeme salonunda herkesin önünde konuşulmasını istemiyorum.  Ne yapabilirim?

*

Boşanma davalarında özel konuların mümkün olduğu kadar mahrem kalması istenirse mahkemeden gizli celse (kapalı duruşma) yapılması talep edilebilir. Bu hassasiyetinizi avukatınıza ilettiğinizde avukatınız bunun için gerekli tedbirleri alacaktır.

Avukat Veysel Danış

Herkes evlat edinebilir mi?

Herkes evlat edinebilir mi?

Herkes evlat edinebilir mi?

*

Hayır, herkes evlat edinemez.  Hukuk, evlat edinebilmek için bazı şartlar belirlemiştir. Ancak bu şartlar dahilinde evlat edinilebilir.

Ayrıca tek başına evlat edinme veya birlikte evlat edinme için farklı şartlar belirlenmiştir.

Avukat Veysel Danış

Dernekler Hukuku Avukatı

Dernekler Hukuku Avukatı

Dernekler davaları avukatı kimdir, kime, hangi avukatlara “dernekler hukuku uzmanı avukatı” denir, bir avukat nasıl “dernekler hukuku avukatı” olur soruları insanların en çok merak ettiği ve avukatlara da en sık sorulan sorulardandır. Bu tanımları açıklayalım:

“Dernekler hukuku avukatı”, derneklerle ilgili kurallara, işlemlere hakim, derneklerle ilgili hukuki işlemlere bakan avukattır. Avukatlık mesleğini yürütürken ağırlıklı olarak “dernekler hukuku” işlemleri ile ilgilenen, yürüten avukatlar “dernekler hukuku avukatı” şeklinde tanımlanmaktadır.

Bir avukat nasıl “dernekler hukuku avukatı” olur?

Bir avukatın dernekler hukuku avukatı olmasının belli, belirli, özel bir ihtisas eğitimi veya sertifikasyonu yoktur. Bir avukat “dernekler hukuku”na yoğunlaşarak ağırlıklı olarak dernekler hukuku, dernek kuruluşları, dernek işlemlerinin yürütülmesi, derneklerin feshi ve sair işlemleri yürütürse, dernekler hukukundan doğan davaların dokümanlarını, mevzuatını, içtihatlarını okursa, mesleğini icra ederken ağırlıklı olarak dernekler hukuku işlemlerini, davalarını yürütürse bu çalışmaları neticesinde dernekler hukuku konusunda doğal olarak iyi bir bilgi ve deneyim seviyesine ulaşır. Dernekler hukukuna, derneklerin işlemlerine bu şekilde özel bir ilgi göstererek belli bir bilgi ve deneyim seviyesine ulaşmış avukatları müvekkilleri ve onu tanıyanlar diğer kişiler “dernekler hukuku avukatı” şeklinde tanımaya, tanıtmaya başlarlar.

Türkiye’de “Dernekler hukuku” uzmanı avukat çok azdır; hukukçular/avukatlar arasında pek revaçta olan bir hukuk dalı değildir. Bunun bir çok sebebi vardır tabii ki fakat temel sebep dernekler hukukunun dava sayısının azlığı, derneklerin maddi imkansızlık yüzünden “hukuk”a bütçe ayıramamaları ve sair sebeplerle maddi getirisinin az olmasıdır. Bir mesleğin belli bir dalında uzmanlaşmak meşakkatli, zaman, emek, tecrübe gerektiren uzun bir süreçtir. Bu uzmanlaşma neticesinde elde edilen kazancın dökülen bu emeklere “değmesi”ni beklemek elbette bütün meslek mensuplarının hakkıdır. Dernekler hukuku’nun “getirisi” ise bu uzun, meşakkatli sürece değmemektedir. Çünkü avukat neticede bilgileri sayesinde takip ettiği davalar ile geçimini sağlayan bir meslek insanıdır. Bilgilerinin ekonomik bir kazanca dönüşmesini beklemesi en tabii hakkıdır ve hayatını idame ettirebilmek için de buna mecburdur.

Bu sebeple bir çok avukat gibi Veysel Danış olarak ben de uzun seneler dernekler hukuku ile ilgilenmedim. Dernekler hukuku ile ilgilenmem 2009 senesinde Zeka ve Strateji Derneği (ZEST) ve Habitat ve Hayat Derneği (HAYAT)’ın kuruluş çalışmalarında “hukukçu” olmam sebebiyle mevzuyu tabiri caizse “mevzunun kucağımda kalması” mecburiyeti ile oldu 🙂  ZEST ve HAYAT’ın kuruluş çalışmaları, ZEST, HAYAT ve daha bir çok dernekte üyelik, yöneticilik, danışmanlık yapmak neticesinde süreç içinde “doğal bir bilgi birikimi” oluştu ve Veysel Danış’ın “Dernekler hukuku uzmanı avukat” olarak tanınmasına vesile oldu.

“Dernekler-Vakıflar” konusu Türkiye’de öteden beri “sorunlu” alanlar olarak görülmüştür yöneticiler tarafından. Özellikle 1980 öncesi derneklerin illegal faaliyetlerde çok yoğun olarak kullanılması devleti yönetenlerde derneklere karşı daha şüpheci, daha tedbirli, derneklerin hareket alanlarını mümkün olduğu kadar daralma yönünde tedbirler almaya sevk etmiştir. Derneklerin illegaliteye bulaşmasını engellemek için faaliyet alanlarının mümkün olabildiği kadar daraltmaya yönelik tedbirleri anayasada, dernekler kanununda, medeni kanununda ve konu ile ilgili diğer mevzuatta gözlemlemek mümkündür. Avrupa Birliği müktesebatına uyum kapsamında yapılan düzenlemelerle dernekler hukukunun nisbi bir özgürlüğe kavuştuğunu söylemek mümkündür. Fakat sivil toplumun temel taşları olan/olması gereken derneklerin/vakıfların mevzuatının olması gereken, uygar devletlerin mevzuatlarına göre çok tutucu, şüpheci, yasakçı olduğunu söylemek mümkündür. Demokratik bir toplum “Birileri yanlış yapabilir” şüphesi ile “bütün herkesin hareket alanını daraltmak” yerine, “Herkesin alanını mümkün olduğu kadar genişletip”, “yanlış yapan kişileri cezalandırmak” şeklinde hareket eder. Benim fikrim derneklerin ve vakıfların demokrat, sosyal, sivil bir toplumun temel yapı taşlarından oldukları ve bu kurumların önlerinin mümkün olabildiği kadar açılması ve hatta bu da yetmez, mümkün olabildiği kadar desteklenmeleri gerektiği yönündedir. Çünkü derneklere, vakıflara verilen özgürlük toplum fertlerine, verilen destek de bütün topluma verilmiş demektir kanaatindeyim.

"Veysel Danış'a Danış'ırsam bilirim"
diyorsanız Tıklayın