Doktor, Doctor,

Doktor ameliyat sırasında karnımda cerrahi alet unutmuş

Doktor ameliyat sırasında karnımda cerrahi alet unutmuş

Hastalığım için ameliyat oldum. Ameliyat sonrasında sancılarım oldu. Kontrol için muayene edildiğimde karnımda bir ameliyat aleti unutulduğu anlaşıldı. Meğer doktor ameliyat sırasında karnımda cerrahi alet unutmuş.

Doktorun içimde unuttuğu aletin çıkarılması için tekrar ameliyat olmak zorunda kaldım. Aynı acıları bir daha çektim.

İşini doğru düzgün yapmayan bu doktoru şikayet etmek istiyorum. Ne yapmamı önerirsiniz?

*

Öncelikle geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.

Görevini yaparken gerekli ihtimamı göstermeyen doktor şüphesiz yaptığı ihmalinden sorumlu olacaktır.

Sizin tekrar ameliyat olmanıza sebep olması taksirle yaralama suçunu oluşturmuş olabilir. Görevi ihmal suçu veya görevi kötüye kullanma suçu oluşmuş olabilir. Net karar verebilmek için konunun detaylarını öğrenmemiz gerekiyor tabii ki.

Şikayetçi olduğunuz takdirde yapılacak soruşturma ve akabinde yapılabilecek ceza yargılaması neticesinde adalet yerini bulacaktır. Tüm süreç oldukça karmaşık işlemler gerektiren üzücü ve yorucu olacaktır. Bir ceza avukatı ile görüşüp destek almanızı öneriyoruz.

Öte yandan ceza yargılamasında mağdur olduğunuz yönünde karar çıkarsa tazminat davası da açabileceğinizi bilmenizde fayda görüyoruz.

*

Konu ile ilgili emsal olabilecek bir Yargıtay kararını aşağıda bulabilirsiniz:

9. Ceza Dairesi 2020/3991 E. , 2020/120 K.

“İçtihat Metni”
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Görevi kötüye kullanma
Hüküm : TCK’nın 257/2, 62, 50/1-a, 52/1-2.maddeleri uyarınca mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
… Hastanesinde doktor olarak görev yapan sanığın 18.03.2008 tarihinde katılanın bir şikayeti ile ilgili ameliyatını yaptığı sırada katılanın batında cerrahi mala unutulması ve daha sonra katılanın şikayetleri üzerine yeniden ameliyat olmasına sebebiyet vermesi şeklindeki eyleminin taksirle yaralama suçunu oluşturduğu, hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca hükmün BOZULMASINA, 17/03/2020 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

(MUHALİF)
MUHALEFET ŞERHİ:
Yukarıda esas numarası yazılı dosya için çoğunluğun görüşüne iştirak etmiyorum. Şöyle ki:

Çözdürülmesi gereken hukuki sorun cerrahi doktor olarak görev yapan sanığın ameliyat sonrasında mağdurun vücudunda “cerrahi mala” olarak tabir edilen cerrahi ekipmanın vücutta kalmasıyla sonuçlanan eylemdeki sorunluluğunun kast ile mi taksir ile mi tanımlanacağı noktasında toplanmaktadır.
Bu aşamada öncelikli husus suç olduğu yolunda duraksama olmayan eylemin oluşum sürecinin bilinmesi olacaktır.
Sağlık Bakanlığı Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliği (13.01.1983 tarihli ve 17927 mükerrer Resmi Gazete) yataklı tedavi kurumlarında çeşitli hizmetlerin uygulama esaslarını personelin görev ve yetkilerini ve sorumluluğunu belirler. Yönetmeliğin 8. maddesi hekimlere bu konuda bir sorumluluk vermektedir. Özellikle 16. madde ameliyathane hizmetlerini genel olarak tanımlar.
16/I madde ameliyathanelerin yönetimi hizmete hazır bulunması alet ve malzemelerin sağlanması burada çalışan personelin yönetimi ve eğitimlerinin yapılmasıyla genel cerrahi uzmanını görevlendirmiş olup bu cerrah baş tabipliğe karşı doğrudan sorumludur. 16/I-son fıkra sorumlu uzmanın emrinde çalışmak üzere gerekli görülen personelin görevlendirildiğini bildirmektedir.
16/IV ameliyat sonrası aşamayı bildirmektedir. Sorumlu cerrah bu aşamada 24 saat ile sınırlı olarak yine sorumlu tutulmuştur.
Benzer sorumlulukta 1219 sayılı yasa 70. maddede de bildirilmektedir.
Tekrar yönetmeliğe dönülecek olursa 114/1-e bendi hem 1219 sayılı yasaya atıfta bulunmakta hem de dinen hekim olan cerrahı ameliyat konusunda sorumlu tutmaktadır. Bu yönetmeliğe göre elimizde olan önemli bir dayanakta ameliyatı yapan uzmanın ameliyat sonrasında tuttuğu yazılı belgedir. Bu belgenin niteliği yönetmeliğin ek 52 maddesinde form 11 olarak yer almaktadır. Ameliyatın tamamlanma aşamasını teyit eden resmi belge ameliyatı yapan doktor tarafından imzalanarak süreç tamamlanmaktadır.
Yönetmelik 138. madde ameliyathane teknisyeninin görevini belirlerken aslında bunun sorumluluğunun da uzman doktorun sorumluluğunun alt kademesinde yer alacağını belirtir.
Tüm yukarıdakilere ek olarak yönetmelik 119. maddenin uzmanlık eğitimi gören asistan doktorların uzmanlık tüzüğüne göre yetiştirileceğini bildirmektedir.
Bu anlamda uygulamada var olan dayanaklardan biri de tüm hastaneler tarafından kendi bünyesine uyarlanarak temel alınan Sağlık Bakanlığı tarafından 36 nolu yönerge şeklinde tanımlanmış “güvenli cerrahi kontrol listesidir”. Her hastane bunu baz alarak kendi kontrol talimatnamesini oluşturmaktadır. Bu tür güvenli cerrahi kontrol listeleri operasyon sonunda ilgili cerrahın imzasıyla tamamlanır. (yönetmelik ek 12-13 nolu form)
Bu aşamalar irdelendiğinde operasyon aşamasında hem fiili olarak hem mevzuata göre ana idareci olan kontrol mekanizmasını elinde tutan kişi ameliyatı yapan uzman cerrahtır. İçeri alınan malzemenin sayımı ekip tarafından yapılmakta ve ameliyat sonrası sarf edilen malzeme yine ekip tarafından sayılmakta ise de neticede bunun sayılıp sayılmadığını kontrol etme yükümlülüğü ameliyatı tamamlayan belgede imzası bulunan cerraha aittir.
Sonuç itibariyle bu fiili durumun iyi irdelenmesi gerekir. Mevcut davada cerrahi malanın içeride bırakılması şeklindeki işlemde hem malzeme sayımı hem cerrahı asiste eden asistanın eylemine gözetim bakımından cerrah sanık tarafından kusurlu bir davranış vardır.
İlk tespitimiz budur.
İkinci olarak bu eylem sürecinde kusurlu olan hekimin bu kusurlunun kast mı yoksa taksir altında mı gerçekleştiği ceza yargılamasının asıl sorunudur. Sanık hakkında yargılama TCK 257/2 maddeden yapılmıştır. TCK 257. maddede korunan hukuki değer kamu idaresinin disiplinli, dürüst ve etkin şekilde hukuken belirlenen sınırlar çerçevesinde işlemesini sağlamak suretiyle kamu faaliyetlerinin gerek eşitlik gerek liyakat ilkeleri açısından adaletli şekilde yürütüldüğü hususunda toplum ve kamu idaresi arasındaki güven ve inancın korunmasıdır.
Mevcut davada sanığın ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunu işlediği iddiası mevcuttur. Burada temel hareket noktası ihmali davranışın görevin gereğini yerine getirmeme şeklinde ortaya çıkmış olmaktadır. Yukarıda açıklanan mevzuat ve ameliyat aşamasındaki fiili uygulama dikkate alındığında sanık yürüttüğü görevle ilgili yasa, yönetmelik, talimatname gibi düzenleyici işlemlere ve kurallara uymamıştır. İşin teknik mecburiyetleri de fail tarafından yerine getirilmemiştir. Burada ihmal kavramını “kamu görevlisinin yerine getirmekle yükümlü olduğu işini yasal düzenlemelere göre ve işin tekniğine göre yapmamak” şeklinde anlamak ve tanımlamak gerekir.
Sayın çoğunluk sanık eyleminin TCK 89 madde çerçevesinde değerlendirilmesi yolunda bir görüş ortaya koymuştur. Burada 2 adet çekince mevcuttur. TCK 89. madde mevcut haliyle “meslek ve sanata acemiliktir” unsurunu taşımamaktadır. O halde bu ve benzeri davalarda kusur kavramını dar yorumlayarak TCK 89 maddenin zorunlu bir parçası olarak değerlendirmek hatalı olacaktır. Bu ve benzeri davalarda kusur kavramını failin kusurlu davranışının genel bir çerçevesi olarak tanımlamak kast ve taksir kavramını bu şemsiyenin altında görmek gerekir. İkinci çekince ise aslında kusur oluşturduğu söylenen eylemin hukuksal dayanaklarının (yönetmelik ve talimatnameler) bulunduğu ve eğer bu mevzuata doğru bir şekilde uyulsa idi işin teknik noktasında da hata yapılmayacağı hususunun
dikkate alınması gereğidir. Eğer sanık kendi söylediği gibi cerrahi malayı ameliyatı kapatma işlemini yapan asistanın içeride unuttuğunu söylüyor ise bu noktada iki ayrı alt başlıkta ihmal gösterdiği söylenecektir. Bunlardan birincisi, ameliyatın olma aşamasında asiste eden doktorun müstakilen sorumluluk almadığı ilgili tüzüğüne göre yetiştirilmek üzere orada bulunduğu ve onun davranış kontrolünün sanık tarafından yerine getirileceği noktasıdır. İkinci şey ise içeriye malzemeyi sayarak alan hemşire ya da teknisyenin ameliyat sonrası kullanılan malzeme hariç diğer malzemeyi sayması şeklindeki eylemin kontrolünde sanık tarafından yapılması gereğidir. Bu iki aşamayı da sanık doktor atlamıştır. Burada eylemin taksir kavramıyla açıklanma olanağı mevcut değildir.
Tüm yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde gerek sağlık mevzuatı gerek bir ameliyatın gerçekleştirilme süreci gerek TCK’daki kast ve taksir kavramları birlikte ele alındığında sanık eyleminin TCK 257/2 maddede yer alan ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma suçunun unsurlarını oluşturduğunu düşünmekteyim. Bu nedenle sayın çoğunluğun eylemin TCK 89. madde çerçevesinde oluştuğu yolundaki görüşüne katılmıyorum.

Boşanmada Manevi Tazminat

Boşanmada Manevi Tazminat

Boşanacağım eşimden manevi tazminat alabilir miyim?

*

Boşanma yüzünden menfaatleri zedelenen eş, (boşanmada kusuru daha az olmak şartıyla) manevi tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan eş, kusurlu olan eşten manevi tazminat isteyebilir.

Boşanma sebebiyle kişisel haklarınız veya menfaatleriniz zarar görmüş ise boşanacağınız eşinizden manevi tazminat isteyebilirsiniz.

Doktor, Doctor,

Tıbbi Hata Yüzünden Sakatlanma Tazminat Davası

Tıbbi Hata Yüzünden Sakatlanma Tazminat Davası

Ameliyat sırasında ameliyatı yapan doktorun hatalı işlemler yapması sebebiyle sakat kaldım. Maddi-manevi tazminat davası açmak istiyorum. Ne yapmamı önerirsiniz?

*

Ameliyat sırasında doktorun hatalı işlemler yaparak hastaya zarar vermesi hali olan tıbbi hata (malpraktis) maddi ve manevi tazminat gerektiren bir haldir. Bir tazminat davası avukatı ile görüşerek maddi-manevi tazminat davası açabilirsiniz. Tıbbi hata (malpraktis) davalarında zamanaşımı süresini geçirmemeye dikkat etmenizi öneririm.

Doktor, Doctor,

Tıbbi Hata (Malpraktis) Tazminat Davası

Tıbbi Hata (Malpraktis) Tazminat Davası

Tıbbı hata (malpraktis) tazminat davası isminden de anlaşılacağı üzere tıp ilmi icra edilirken bilgisizlik, tecrübesizlik veya ilgisizlik sebebiyle yanlış, hatalı bir hareket veya görevin ihmali neticesinde bir zararın meydana gelmesine sebebiyet verilmesi sebebiyle zarar gören kişi veya vefatı halinde yakınları bu zarara sebebiyet verenler aleyhine açmaları gereken davadır.

Açılması gereken tazminat davasının türü tıbbi hata (malpraktis) neticesinde meydana gelen zarara göre belirlenir. Doktor hatası (malpraktis) sebebiyle maddi zararlar oluşmuş ise “maddi tazminat davası” açılmalıdır; manevi zararlar oluşmuş ise “manevi tazminat davası” açılmalıdır. Doktor hatası sebebiyle hem maddi, hem manevi zarar oluşmuş ise bütün zararların giderilmesi için elbette hem maddi, hem manevi tazminat açılması gerekir.

 

Tazminat davası tazminat avukatı malpraktis doktor hatası tazminat.

Doktor, Doctor,

Yanlış Ameliyat

Yanlış Ameliyat

Sağ dizimde çok ağrı oluyordu. Gittiğim doktorlar hep ameliyat olman lazım dediler. Sonunda ağrılara dayanamayıp ameliyat oldum. Ama narkozdan uyandığımda ağrıyan sağ dizimin değil, sağlam olan sol dizimin ameliyat edildiğini gördüm!

Doktora hasta olan sağ dizimi değil sağlam olan sol dizimi ameliyat ettiklerini söyledim. Ben söyleyince doktor dosyama baktı yanlış ayağımı ameliyat ettiklerini o da kabul etti. Ertesi gün de sağ dizimden ameliyata aldılar.

Daha sonra doktor hatalı ameliyat yaptıklarını inkar etti. Hatalı ameliyat yapmadıklarını, diğer dizimin de problemli olduğunu, bu arada onu da düzelttiklerini söyledi. Halbuki bu yalan. Benim sol dizimde hiç bir problemim yoktu. Hatalı ameliyat yaptılar. Sonra buna bir kılıf uydurdular.

Üstelik ameliyat ettikleri dizim de iyileşmedi. Ameliyat olmadan önce sağ dizimde ağrı vardı tamam, ama sol dizimde hiç bir şey yoktu. Şimdi ise doktor hatası yüzünden iki dizim de sakatlandı tuvalete bile zor gidiyorum. Bana bu yaptıkları yapanların yanına kar kalmasın istiyorum. Bu konuda ne yapabilirim?

*

Öncelikle geçmiş olsun diyorum. Anlattıklarınızdan ameliyatlarınızda doktor hatası bulunduğu çok açık.

Tıbbi hata (malpraktis) yapan doktor ve hastaneler aleyhine sorumlu oldukları fiillerinden dolayı tazminat davaları açılabilir.

Sizin bu hale gelmenize sebep olan sorumlular aleyhine tazminat davası açma imkanınız var.

Doktor hatası sebebiyle açılacak malpraktis davaları nitelik olarak tazminat davaları olduğu için tazminat davalarına bakan avukatlar tıbbi hata tazminat davalarına da bakmaktadır. Bir tazminat avukatına müracaat etmeniz gerekiyor.

 

Doktorun hatasından sakat kaldım malpraktis, yanlış ameliyat tazminat davası açmak istiyorum sağlık hukuku.

Eşim Nafaka Tazminat Vermem Diyor

Eşim Nafaka Tazminat Vermem Diyor

Kocam bana boşanma davası açmış. Bu adam beni canımdan bezdirdi senelerdir aramızda şiddetli geçimsizlik var. Senelerdir dayanıyorum ama artık yeter ben de boşanmak istiyorum. Ama bana nafaka, tazminat vermem diyor.

23 senelik evlilik hayatımız var. Ben de çalıştım didindim. Aldığımız mallardan da hiç bir şey vermeyeceğini söylüyor. Mal paylaşımına yanaşmıyor. Eğer tazminat ve nafaka alamazsam boşanma sonunda çok perişan olacağım. İki çocuğumuz var ikisi de evli. Onlar bana bakmaz sokakta kalırım diye korkuyorum. Boşanma dilekçesi geldiğinden beri gözüme uyku girmiyor çok huzursuzum Veysel bey lütfen bana yardım edin.

*

Öncelikle ifade edeyim: Yüreğinizi ferah tutun, hukuki haklarınız var mağdur olmanıza müsaade etmeyeceğiz. 23 senelik evlilikten sonra elbette tazminat, nafaka hakkınız var. Eşinizin “vermiyorum” demesi ile tazminat-nafaka hakkınız kaybolmaz. Aynı şekilde edindiğiniz mallarda da hakkınız vardır sizin de 23 senelik emeğiniz söz konusu. Detaylı bilgi vermediğiniz için mal paylaşımı hakkında net görüş belirtmem yanlış olur. Detaylı bilgi verdiğiniz taktirde size yardımcı olacağım. Endişe edip uykunuzu kaçırmanıza lüzum yok. İçinizi refah tutun.

 

Nafaka tazminat almak istiyorum zor durumdayım. Eşim boşanma davası açmış boşanma dilekçesi geldi. Boşanmada mal paylaşımı şiddetli geçimsizlik.

Tükürme Boşanma Davası

Tükürme Boşanma Davası

Merhaba Veysel bey. Size bu satırları ağlarken ve sinirden parmaklarım titreyerek yazıyorum. Ben 26 yaşındayım. Eşimle henüz 3 aylık evliyiz. Dün aramızda bir tartışma oldu tartışırken yüzüme tükürdü.

Ben böyle saygısız bir insanla bir ömür geçiremem. Hemen boşanmak istiyorum. Ne yapmamı önerirsiniz Veysel bey nasıl hemen boşanabilirim?

*

Tükürme oldukça saygısız, kişiyi inciten bir hareket gerçekten. Boşanma davası açtığınız taktirde boşanabileceğinizi düşünüyorum.

Ayrıca yüzünüze tükürülmesinin tazminat hukuku açısından da bir hukuk ihlali olduğunu ve tazminat davası açabileceğinizi düşünüyorum. Bir boşanma avukatı ile görüşerek destek almanızı öneriyorum.

Avukat Veysel Danış

Hakaret Boşanma Davası

Hakaret Boşanma Davası

Selamlar. Veysel bey ben eşimle anlaşamamaktan şikayetçiyim. Değişik konulardan dolayı sürekli tartışıyoruz.

Geçen yıl bir çocuğumuz oldu. Çocuğumun hatırına katlanayım diyorum ama kocam artık dayanılacak haddi aştı. Ben alttan aldıkça o daha çok çirkefleşiyor. Benimle hiç ilgilenmiyor. Evde eşi miyim, köpeği miyim belli değil. Eskiden bana küfür ederdi şimdi aileme de ağza alınmayacak küfürler ediyor. Anneme orospu diyor, babama köpek, şerefsiz diyor. Dediğim gibi çocuğum için bu evliliğe, bu adama katlanayım diye düşünüyordum ama artık dayanamıyorum boşanmak istiyorum.

Beni ne gibi bir süreç bekliyor? Ne yapmam lazım? Avukat tutmam gerekir mi yoksa ben kendim boşanabilir miyim?

Kocam boşanırsan çocuğunu bir daha göremezsin deyip beni tehdit ediyor. Boşanma sebebi olarak neyi göstereyim de hemen boşanayım? Veysel bey lütfen bir yol gösterin bir akıl verin.

*

Eşinizle anlaşamama sebeplerinizi, hangi konularda niçin tartıştığınızı yazmadığınız için evliliğinizi kurtarma, ilişkinizi düzeltme yönünde tavsiyelerde bulunamıyorum.

Yazınızda belirttiğiniz eşinizin hal ve hareketleri davada iyi kullanılabilirse boşanmanız için yeterli sebebi sağlar diye düşünüyorum.

Sizi stresli bir boşanma davası sürecinin beklediğini söyleyebilirim. Boşanma davaları stresi yüksek davalardır. Bu süreçte iyi bir boşanma avukatından destek almanız gerekiyor. Boşanma davasını beraber yürüteceğiniz avukatın sizin rahat diyalog kurabileceğiniz, insan ilişkileri güçlü bir kişi olması yıpratıcı bir süreç olan boşanma sürecini sizin daha kolay atlatmanızı sağlayacaktır.

Boşanma avukatı tutmanız tabii ki gerekiyor. Yazınızda bahsettiğiniz argümanlar boşanmak için zaten zayıf gerekçeler. İyi bir dava stratejisi uygulanmadığı taktirde davanızın red edilmesi ihtimali yükselecektir. İyi bir avukat da iyi bir dava stratejisi ihtimalini en çok yükselten unsurdur.

Kocanızın çocuğunuzu size bir daha göstermemekle tehdit etmesi de hukukun koruması ile geçersiz hale gelecektir. Böyle saçma tehditler yüzünden mutsuz bir evliliğe kendini mahkum etmemeniz gerektiğini düşünüyorum. Evliliğin amacı mutlu olmaktır. İnsanlar mutlu olmak için evlenir ve evlilik ancak eşler mutlu ise devam ettirilmelidir. Taraflar mutsuz olduktan sonra evli kalmanın, birlikteliği devam ettirmenin mantıklı olmadığını düşünüyorum.

İçiniz rahat olsun diye tekrar ifade ediyorum: Hem boşanabileceğinizi, hem çocuğunuzun velayetini alabileceğinizi, hem de nafaka ve tazminat alabileceğinizi düşünüyorum. Yeter ki dava stratejinizi doğru kurun, davanızı güzel yürütün. Mutluluklar dilerim.

seks +18

Eski Sevgiliye Tazminat Davası

Eski Sevgiliye Tazminat Davası

Birisiyle 8 sene süren bir ilişkim oldu. Bu ilişki başladığında 23 yaşındaydım, şimdi 31’ime geldim 🙁

Güzel bir ilişkiydi. Çok seviyorduk demek az olurdu, delicesine aşıktık birbirimize. Birbirimizle yarım saat konuşmasak çıldıracak gibi oluyorduk.

Tanışmamızın yıldönümünü kutladığımız gece evlenme teklif etti bana. Kabul ettim. Evlenecektik. Evlendikten sonra maddi olarak zorluk çekmemek için biraz para biriktirdikten sonra evlenelim diye düşündük. Yüzük taktık. 7 sene yüzüğünü taşıdım parmağımda.

Cinsellik olarak da yaşamadığımız bir şey kalmadı. İki defa kürtaj olmak zorunda kaldım. Ailem duysaydı beni öldürürdü. Ama ben onun için her şeyi, ölümü bile göze almıştım.

Herkes sözlü olduğumu bildiği için talibim fazla olmuyordu. Sözlü olduğumu bilmeden gelen talipleri de ben reddediyordum. Onu bütün aile fertlerimle, arkadaşlarımla tanıştırmıştım. Herkes bizi sözlü, nişanlı biliyordu.

Sonra bir gün ortada hiç bir şey yokken ayrılmak istediğini söyledi. Yıkılmıştım. Şaka yaptığına inanmak istedim ama ciddiydi.

Benden ayrılalı 3 ay oldu. Ama onu unutamıyorum. Benden niçin ayrıldığını, beni niye bıraktığını çok merak ediyordum. Araştırınca ikinci defa yıkıldım. Onunla benim tanıştırdığım kız arkadaşımla aralarında ilişki başlamış. Anlayacağınız arkadaşımı ayarlayınca beni başından atmış.

Bana bu yaptıkları yanına kar kalmasın, bedelini ödesin istiyorum. Gençliğimi, ömrümün en güzel günlerini yedi. Evlenme yaşım geçti, kızlığımı bozdu. Bundan sonra evlenebileceğimi sanmıyorum. Hayatımı kararttı. Ondan şikayetçi olmak, bana yaptıklarının bedelini ödetmek istiyorum Veysel bey çok mağdurum hukuki haklarım nelerdir lütfen yardım edin.

*

Yaşadıklarınız daha doğrusu bir vefasızın size yaşattıkları beni üzdü 🙁  Size yardımcı olacağımı, destek vereceğimi bilmenizi isterim içiniz rahat olsun.

Size verdiği bu zararların, üzüntülerin bedelini ödetmenin hukuktaki karşılığı tazminat davalarıdır. Size verdiği zararların tipine, şekline göre bir çok konu için tazminat talep edebileceğinizi düşünüyorum.

Tazminat davalarında başvuru süresi zamanaşımına tabidir bu noktada dikkatli olmanı öneriyorum. Bir tazminat davası avukatı ile görüşmenizi ve vakit kaybetmeden hukuki süreci başlatmanızı tavsiye ediyorum.

 

Sevgilim kızlığımı bozdu beni oyaladı sevgilim beni terk etti, eski sevgiliye tazminat davası İstanbul eski sevgilime tazminat davası açabilir miyim?

Trafik Kazası Tazminat Davası

Trafik Kazası Tazminat Davası

24 yaşında bir kadınım. Kocamı 3 ay önce bir trafik kazasında kaybettim. 6 aylık çocuğumla ortada kaldım. Başımıza bu felaketi getirenlerin cezasını çekmesini istiyorum.

Çok mağdurum Veysel bey yardıma ihtiyacım var ne olursunuz cevap yazın.

*

Öncelikle başınız sağolsun diyorum, acınızı paylaşıyorum. Eşinize Allah’tan rahmet, size de sabır diliyorum.

Eşinizin vefatıyla sonuçlanan trafik kazasının sorumlularına tazminat davası açabilirsiniz. Trafik kazasından kaynaklanan tazminat davalarında zamanaşımı dikkat edilmesi gereken önemli bir husustur. Bir tazminat davaları avukatı ile görüşerek zamanaşımı geçmeden hukuki süreci başlatmanızı öneririm. Mağdur durumda olduğunuz anlaşıyor. Benimle temas ettiğiniz taktirde size destek vereceğimi belirtmek isterim.

"Veysel Danış'a Danış'ırsam bilirim"
diyorsanız Tıklayın